Yorum Analiz

Panikten Kurtulmanın Yolu



Dr. Vehbi KARAKAŞ, "Korona Virüsü Kaynaklı Panikten Kurtulmanın Yolu" başlıklı önemli bir yazı kaleme aldı.

Korona virüsünden dolayı, acaba bu kadar telaşa, bu kadar paniğe, bu kadar korkuya gerek var mıydı? Öyle bir hava estirildi ve estiriliyor ki virüse yakalanmamış olanlar bile nerdeyse korkularından ölecekler? Efendiler merak etmeyin ve korkmayın zaten bir şekilde eceli gelen ölecek. Bakın dikkat buyurun, “virüse yakalanan ölecek” demiyorum; “eceli gelen ölecek”, diyorum. Ecel ise, Kur’an’ın ifadesiyle “ne bir saat erken gelir ne de bir saat geç”.[1][1] Tam vaktinde gelir, o vakti de Allah’tan başka kimse bilmez. Öyleyse Korku ile, karamsarlıkla hayatımızı zehir etmeyelim. Ama ölmeyecekmiş gibi de yan gelip yatmayalım. Dinin ve bilimin ittifakla istediği virüsten korunma kurallarına titizlikle uyalım.[2][2]Ahirette bizi kurtaracak amellere (eylemlere) ve eserlere önem verelim.

Asıl ölüm, ölüme hazırlıksız yakalanmaktır. Yani, imansız, ibadetsiz, hayırsız-hasenatsız, sevapsız ve salih amelsiz ahirete gitmektir. Müslüman ve mümin insan, ölümden değil, ahirete işte böyle imansız ve amelsiz gitmekten korkar.

Biz, bir önceki makalemizde[3][3] de dediğimiz gibi bilimin ve dinimizin ittifakla ortaya koyduğu hijyen kurallarına titizlikle uyalım, bütün tedbirlerimizi tamamladıktan sonra da Rabbimizin takdirine razı olalım. Ona el ve gönül açmaktan geri durmayalım. Maddî ve manevî anlamda aldığımız bu tedbirler bize öyle bir huzur, öyle bir metanet kazandıracaktır ki, dünya bomba olsa patlasa bizim huzurumuzu bozamayacaktır.

Adem peygamberden (as) bu tarafa insanlar ölüyor. Bu ölenler korona virüsünden mi öldüler? Hayır. Herkes farklı bir sebepten dolayı öldü ve ölmeye devam ediyor. Ecel geldi cihane, baş ağrısı bahane, demişler. Biz de şöyle diyebiliriz. Ecel geldi cihane, korona virüsü bahane. Öyleyse yukarda da ifade ettiğim gibi bizi korona virüsü değil, ecelin gelmesi götürecektir. Yani korona virüsü olmasa da öleceğiz. Bugün koca bir dünyaya meydan okuyan ve birçok insanın ölümüne sebep olan o olduğu için suçlu o gösterilmektedir. Halbuki o, başıboş bir serseri değil, Allah’ın ordularından bir neferdir ve görevini yapmaktadır. Bizi dikkate, teyakkuze, tedbire, doğru, dürüst, temiz, disiplinli çalışmaya, haksızlıkları ve arsızlıkları terk etmeye davet etmektedir. Görevi tamamlandıktan sonra da çekip gidecektir. Korona virüsün bu davet ve uyarılarından sonra harekete geçen devletimize, devletimizin bütün etkili ve yetkililerine, özellikle de öz veri ile çalışan sağlık teşkilatımızın bütün çalışanlarına alkışlarımızı, şükranlarımızı gönderiyoruz. Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin.

Bana kalırsa asıl öldürülmesi gereken ölümdür(!). Öyleyse gelin gücümüz yetiyorsa ölümü öldürelim. Buna gücümüz yetmiyorsa ki yetmeyecek, öyleyse gelin, ölümden de korkmayalım.

Neden? İki sebepten:

1-Çünkü ölümü yaratan, onu insanların kaderine koyan Allah’tır. Bu da Allah’ın her icraatı gibi güzel bir eylemdir. Ölüm olmasaydı yaşlılığın derdi çekilir miydi? Ölüm olmasaydı, biriken yaşlılarımızın hali ne olurdu? Ölümle Allah her şeyi ebedî aleme gönderiyor. Gönderdiği her şeyi ve herkesi yaşlanmamak üzere gençleştiriyor. Allah, buğdayı ve çekirdeği toprağın altında çürütüp başağa, ağaca ve meyveye dönüştürüyor. Buğday ve çekirdeğin başına gelenleri ve ne hale dönüştüklerini gördükten sonra ölümden korkulur mu?

2-Ölüm de hayat gibi bir varlıktır. Ölüm yokluk olsaydı korkmaya değerdi. Ölüm, içinde yaşadığımız dünyadan daha kötü bir dünyaya gidiş olsaydı, ölümden korkmakta yine haklı olabilirdik. Ama öyle değil. Ölüm, ebedî dünyanın, ebedî hayatın başlangıcıdır. Dünyadaki hayat vazifesinden bir paydos, bir terhis, bir yer değiştirmedir. Berzah âlemine göçmüş sevgililer kafilesine kavuşmaktır. İmanı kâmil, amelleri salih Müslüman için ölüm, keffarettir, şehadettir, Cennete bir seyahat ve bin can ile arzu edilir bir saadettir. Ölümün bu güzel simasını görenler ölümden korkmamışlar.

Öyle veya böyle, o sebeple veya bu sebeple nasıl olsa öleceğiz, öyleyse gelin, biz de ölümün bu güzel simasını görelim ve herkese gösterelim. Telaşı, paniği, korkuyu bitirelim. Allah’ın verdiği ömrü, hayatı, gençliği, serveti, sıhhati razı olduğu yerde tüketmenin yolunu bulalım, bulduralım. Buradaki fani ömrü Allah yolunda harcayarak ebedî ömrü kazanalım. Buradaki fani hayatı Allah yolunda yaşayarak ebedî hayatı, fani gençliği Allah yolunda yaşlandırarak ebedî gençliği, fani serveti Allah yolunda tüketerek ebedî serveti, fani sağlığı Allah’a adayarak ebedî sağlığı elde edelim.

Bunu başarmak da iki şeyle olacaktır:

1-Allah’ın sayısız iyilik ve sınırsız nimetlerine teşekkürün sembolü olan beş vakit namazı huşu ve tadil-i erkânla kılmakla,[4][4] Allah’ın her yerden gördüğünü ve her yerden görülebileceğini bilmekle, namazdan başka diğer farzlarını eda etmek, içki, kumar, nikâhsız birliktelik ve müstehcenlik gibi yasaklarından uzak durmakla,

2-Fakir-fukaranın hakkı olan zekât ve sadakayı, başa kakmadan, yüz ekşitmeden tevazu içerisinde tatlı dil ve güler yüzle muhtaçlara ulaştırmakla. Zalim olmamakla, zulmü alkışlamamakla, Hakkın ve hukukun hatırını bütün hatırlardan üstün tutmakla.

Dr. Vehbi KARAKAŞ


[5][1] Bkz. Nahl, 16/61

[6][2] Bu kuralların geçtiği makalemizin adı şu: “KORONA VİRÜSÜNÜN ANLAMI, BİLİM VE DİNİN İTTİFAKI” Lütfen onu da mutlaka okuyalım.

[7][3] Aynı makale.
[8][4] Bu meselelerin açılımı için “Niçin Namaz” ve “Namaza Nasıl Başlanır” kitaplarımıza bakılmalıdır.

Share
  Tweet
Yorum Analiz
İffetli olmak sadece kadınlara özgü değil

İffetli olmak sadece kadınlara özgü değil



Bizi yoldan çıkarabilecek potansiyel taşıyan süfli arzulardan nefsimizi arındırmak için somut tedbirler almak, tüm müminlerin ortak sorumluluğudur. İffetli olmayı sadece hanımlara indirgemek, cahiliyenin özelliğidir.
Şehid Seyyid Kutub'u rahmetle anıyoruz

Şehid Seyyid Kutub'u rahmetle anıyoruz



Cahiliyeden ayrışma, Kur'an neslinin ve onun öncülüğünde ümmetin yeniden inşası düşüncesini 20. yy'da Müslümanların gündemine taşımış olan ve bunun tek yolunun da yeniden Kur'an'a dönmekle mümkün olduğu gerçeğinin altını çizmiş bulunan şehid Seyyid Kutub'u şehadetinin 54. yılında rahmetle anıyoruz.

"Asıl virüs ekranda"



Gençlere uyuşturucu ve LGBT sapkınlığını aşılama misyonunu üstlenen ABD merkezli dijital yayın platformu Netflix’in, toplumsal değerleri aşındırmak üzere kurguladığı son yapımı, “Aşk 101”e tepkiler gelmeye devam ediyor.
Kriz Yönetiminde Kitle Psikolojisi İhmal Edildi

Kriz Yönetiminde Kitle Psikolojisi İhmal Edildi



Sokağa çıkma yasağı kararı sonrası ortaya çıkan manzara kriz dönemlerinde kitlelerin psikolojisini tamamen göz ardı ederek “kuruyemiş, cips ve kola kuyruğuna girmiş şuursuz ve açgözlü güruhlar” şeklinde niteleyen trollerin söylemi etrafı kapladı.
‘Koronavirüs, kapitalist sistemin maskesini düşürdü’

‘Koronavirüs, kapitalist sistemin maskesini düşürdü’



Kültür, sanat ve edebiyat sitesi ‘Dünyabizim’de, M. Nihat Malkoç imzasıyla yayınlanan makalede, 'koronavirüsün, kapitalist sistemin maskesini düşürdüğü' vurgulandı.

"Zaman Siyasi Hesap Yapma Zamanı Değildir"



Koronavirüsü salgını sebebiyle oluşacak ekonomik sıkıntıların, tek elden yürütülecek çalışmalarla giderilmesinin zorluğuna işaret eden yazar Hamza Er, "zaman siyasi hesaplaşmalardan sıyrılarak insanlara el uzatma zamanıdır" dedi.
Yeni Dünya Düzeni fırsatçıları

Yeni Dünya Düzeni fırsatçıları



Yeni moda yaklaşımlarından biri de, bundan sonra tarihin “Koronadan Önce-Korona’dan Sonra” diye takvimlendirileceği. Bu yaklaşıma göre, karşı karşıya kaldığımız salgın dünyada öylesine büyük değişimlere yol açacakmış ki, 2020 bundan sonra yeni “Milad” olarak nitelendirilecekmiş.
Koronavirüs Bizi Uzlete mi Davet Ediyor?

Koronavirüs Bizi Uzlete mi Davet Ediyor?



Uzlet de insana huzur veren bir araç olarak görülürse kişinin zorunlu da olsa evde kalması, bir hapis cezasından ziyade manevî özgürlüğünü sağlayan bir ruhî yolculuktur. Her hayırda bir musibet vardır.
Yaşlılarımıza Karşı Vazifelerimiz

Yaşlılarımıza Karşı Vazifelerimiz



Ali Rıza Demircan Hoca, "Allah’ın kanunu olan ihtiyarlığın ömrün bereketli bir dönemi olabilmesi için yarınların ihtiyarları olan bugünün gençlerine de görevler düşmektedir." diyor.
Ramazan Yazçiçek Tevekkül'ü yazdı

Ramazan Yazçiçek Tevekkül'ü yazdı



Ramazan Yazçiçek Tevekkül konusunu gündeme aldı. İçerisinde bulunduğumuz şu günlerde yazı daha bir anlam kazanıyor.
Koronavirüs Salgını, Risk Toplumu ve Sosyo-Psikolojik Sonuçları

Koronavirüs Salgını, Risk Toplumu ve Sosyo-Psikolojik Sonuçları



“Çin’de ortaya çıkarak hızla dünyaya yayılan Kovid-19 salgınının yol açtığı sosyo-psikolojik durum, küreselleşme sürecinde risklerin öngörülemez ve tanımlanamaz bir niteliğe sahip olduğunu gösteriyor.”
Ayetullah Koronavirüs ve Duamız

Ayetullah Koronavirüs ve Duamız



Fevzi Zülaloğlu, Koronavirüs Salgınına karşı güzel bir Kur'an Duası yapıyor.
Corona Virüs Yapmadı Bütün Bunları…

Corona Virüs Yapmadı Bütün Bunları…



Corona virüsü, farkındalık oluşturdu bizim için… İnsan olduğumuzun farkına vardık…Allah’ın (cc) koyduğu nizam karşısında aciz olduğumuzun farkına vardık…
Yaşlılarımızın Görevleri

Yaşlılarımızın Görevleri



Ali Rıza Demircan Hoca, "İhtiyarlık da Bir Nimettir/Yaşlılarımızın Görevleri" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
‘Evde Kal’ Tamam da Nasıl?

‘Evde Kal’ Tamam da Nasıl?



Evet kabul edelim ki “evde kal” maalesef bir orta ve üst sınıf çağrısı. 
“Evlerinizi Mabed Edinin”

“Evlerinizi Mabed Edinin”



Nitekim Yunus suresinin 87. âyeti, iki peygambere, Hz. Musa ve Hz. Harun’a hitap ediyor gibi görünürken, aslında hem indiği dönemin muhatapları olan Ashab-ı Kiram’ın hem de sonradan gelecek Ümmet-i Muhammed’in karakterlerini inşa ediyor…
Bu ihmalkârlık, sorumsuzluk niçin?

Bu ihmalkârlık, sorumsuzluk niçin?



Basketbolcu eşinin karnı burnunda salonda eşini desteklediği haberi üzerine bir mukayese yapan Hamza Er, Müslümanların halini sorgulayarak, "Müslüman kadınlar bu hayattan çekilirse, öğretmenlik, örneklik misyonlarını terk ederlerse neslin bozulmasından şikâyet etmeye hakkımız olacak mı?" diyor.
Eğitim politikasını ABD mi belirliyor?

Eğitim politikasını ABD mi belirliyor?



Hayrettin Karaman: 1949’daki anlaşma uyarınca Türkiye’deki eğitim politikasını ABD mi belirliyor? diye soruyor.
“Ama Mursi ve İhvan’ın Hataları Vardı!” diyen zavallılar

“Ama Mursi ve İhvan’ın Hataları Vardı!” diyen zavallılar



Ordu, sivil halkın ve siyasetçilerin üzerinden silindir gibi geçerken, devireni değil de devrileni eleştirmek, en hafif ifadeyle zulmü alkışlamak ve zalimin sırtını sıvazlamaktır.
Mısır'ın rüyası Mursi

Mısır'ın rüyası Mursi



Haşim Akın Muhammed Mursi ile ilgili bir yazı kaleme aldı. Rüya deyince aklına Mısır’ın geldiğini ifade eden Akın, Mursi’nin vefatını, Peygamberlerden günümüze ülkede verilen mücadelelerin son halkası olarak görüyor.
Okumayı ve yazmayı bırakanları nasıl tanıyabilirsiniz?

Okumayı ve yazmayı bırakanları nasıl tanıyabilirsiniz?



“Okumakla olmuyor” derler, “yazmak da bir şey ifade etmiyor” diye sızlanırlar. Bu kişiler nezdinde “düşünmek” de beyhude kürek çekmeye benzer bir yorgunluktur. Hüseyin Akın Milli Gazete'de yazdı...
Bir oy uğruna ne taklalar atılıyor

Bir oy uğruna ne taklalar atılıyor



Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu, yazısında AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekçi’nin “içki” çıkışını yorumlamış.
Şişirilmiş bir portre olarak Mustafa Kemal kurgusu

Şişirilmiş bir portre olarak Mustafa Kemal kurgusu



Yıldıray Oğur, “Atatürk”ü konu alan yazılı literatürü mercek altına aldığı yazısında Mustafa Kemal’in nasıl da bütün “en”leri şahsında toplayan şişirilmiş bir portre olarak betimlendiğine ve fütursuzca başvurulan yalanlara dikkat çekiyor.
Hayırlı Cumalar Sergisi

Hayırlı Cumalar Sergisi



İsmail Kılıçaslan'ın Türkiye'deki sosyolojik değişime dikkat çektiği yazısını sizlerle paylaşıyoruz.
Türkiye'de 18 yaş altına zina serbest, evlilik suç!

Türkiye'de 18 yaş altına zina serbest, evlilik suç!



Aile ve sosyal konulara sünnetullah çerçevesinde yaklaşım gösteren Sema Maraşlı kim ne der demeden gerçekleri dile getirmeye devam ediyor. Maraşlı bu yazısında da erken yaşta evlenip tecavüzcü deyip hapse tıkılan mağdur erkek ve eşlerini konu edindi.
Amerika Afganistan’daki IŞİD’i Nasıl Destekliyor?

Amerika Afganistan’daki IŞİD’i Nasıl Destekliyor?



Afganistan İslam Emirliği Taliban Hareketi’nin El İmarat-Cihad’ın Sesi adlı internet sitesinde ‘Amerika Afganistan’daki IŞİD’i Nasıl Destekliyor’ başlıklı bir makale yayınlandı.
İnsan doğası İslam'ı ister

İnsan doğası İslam'ı ister



Allah insanlar arasından şeçip görevlendirdiği Elçileri/Peygamberleri aracılığıyla yasalar göndermiş, kodladığı güzelliklerin yaşanılmasını, çirkinliklerden de kaçınılmasını emretmiştir. Sorgulanacak insan Cennet’le nimetlendirilecek veya Cehennem ile azap edilecektir.
Erken evlilik mağdurları neyi ifşa ediyor?

Erken evlilik mağdurları neyi ifşa ediyor?



"Ankara Altındağ'da Yenidoğan semtinde oturan Emine Özdemir ve Levent Karakaya, 2006'da birbirlerine âşık oldu. Emine o zaman 15, Levent ise 18 yaşındaydı. Kızın yaşı küçük olduğu için aile evlenmelerine izin vermedi. Gençler birlikte kaçtı.
Hakan Albayrak: Bu adalet bizim değil

Hakan Albayrak: Bu adalet bizim değil



Karar Gazetesi yazarı Hakan Albayrak, Saraybosna'da yaşadığı bir anısını kaleme aldığı yazısında, önemli bir noktaya işaret ediyor.
Atasoy Müftüoğlu: Yanlış Bilincin Saltanatı

Atasoy Müftüoğlu: Yanlış Bilincin Saltanatı



İslam dünyası toplumları, karşı karşıya bulundukları, temel-hayati-varoluşsal sorunları, ontolojik-epistemolojik derin bağımlılığı bir sorun olarak görmediği için, yanlış bilincin saltanatı ile kitleleri büyülemeye çalışıyor.
                             
Normal Görünüm