Dikkat Edin
Mehmet Ali BAŞARAN


Dikkat Edin




Ne iğrenç, ne aşağılık insanlar var şu dünyada.

Kamu kurumlarında yuvalanmış, millete hizmet edeceğine dedikodu, fitne, fesat,  kuyu kazma vb pis işlerle oyalanan, insanların huzur ve güvenini oyan, mevki ve makamlarında işgalci gibi oturan, ipsiz, sapsız, çapsız ne çok “küçük” insan var.

Allah’tan korkmuyorlar, kuldan utanmıyorlar. Münafıklığın bütün alametlerini muska gibi üzerlerinde taşıyorlar.

Devletin ve Milletin derdi, kamu kurumlarına konuşlanmış terör şebekelerine mensup “sakıncalı” insanları temizlemek. Böylesi rezil heriflerin derdi de, fırsat bu fırsat, hoşlanmadıkları kişilerin ayağını kaydırmak.

Düşünün ki bir kamu kurumunda namusuyla çalışan meslektaşınızı “Terör Örgütüyle kuvvetli bağı olduğu” gerekçesi ile görevden uzaklaştırıyorsunuz.

Elinizde ise gerçekte hiçbir delil yok. Bunu da çok iyi biliyorsunuz.

Sağda solda, düşman bellediğiniz insanın arkasından atıp tutuyorsunuz. İftira ateşini eşeleyip hayal ürünü deliller üretiyorsunuz.

Pusuya yatmış, sinsice beklerken, senkronize münafıklıklar sergiliyor ve kendinizce hoşça vakit geçiriyorsunuz.

Bu arada düşmanınız hakkında ceza soruşturması başlatıldı! İçinizin yağları eridi. Ama hepsi değil, henüz değil. Çünkü içiniz yağ çuvalı.

Bir insanın itibarından epeyce çaldınız. Farkında mısınız: Siz bir hırsızsınız!

Devletin savcısını ve polisini – vakitlerini, emeklerini çalarak – düşmanınızın üzerine saldınız. Ellerinizi ovuşturun, her şey –zulüm- yolunda!

Düşmanınızın evi aranıyor, düşmanınız gözaltına alınıyor. Bir gün, iki gün, üç gün, hatta beş gün nezarethanede kalıyor. Merak etmeyin, zaten OHAL var.

Düşmanınız tutuklanabilir, altı ay, bir yıl tutuklu kalabilir. Tutukluluk bir ceza değil ki, sadece bir tedbir!

Düşmanınız terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle yargılanmaya hazır.  

Düşmanınız artık yargılandığı için, ceza alsa da almasa da, hayatı kararabilir.

Türkiye’de hukuk sistemi kör topal zaten, yuvarlanıp gidiyor işte.

Suçlu ile suçsuzu ayırt etme kabiliyeti zayıf.

Kaldı ki OHAL var ya, linç kültürü sataşıp duruyor ‘aklıselim’e.

Eğer kamu kurumunda bir mevki ve makamı işgal eden, yani o sıra sözü geçen bir ahlaksız iseniz, insanların hayatlarını bir iftira ile pekâlâ karartabilirsiniz. Ne de mühim, ne de güçlü birisiniz! Göbeğiniz gömleğinizin düğmelerini püskürtedursun, siz kasıla kasıla yürüyebilirsiniz.

Dikkat edin, bugünlerde “paralelci” diye içeri alınan, hatta tutuklanan biri, böyle alçakça bir saldırının, şerefsizlik yüklü bir iftiranın yahut kof bir istihbarat notunun kurbanı olabilir.

Her zaman dikkat edin. Her zaman, her şekilde, fakat bilhassa şimdilerde…

Ben böyle bir şerefsizliğe maruz kalmadım, yalnızca şahit oldum.

Kamu kurumlarında birileri bile bile milletin ve devletin derdini istismar ediyor. Birileri de bilmeden, fakat sadece zanla hareket ediyor, büyük veballere giriyor.

Bugünlerde gerçekleşen gözaltı ve tutuklama dalgalarının ardında pek çok fırsatçı, altında pek çok günahsız insan var.

Linç etmeden, bugz etmeden önce lütfen dikkat edin.

Hepimiz Allah’a hesap vereceğiz.

Ben kendi cumhurumun reisi olarak bütün milletimi meydanlara hak ve hukuk nöbetine çağırıyorum.

İkinci bir emre kadar değil üstelik, ölene kadar.

Share
  Tweet
Diğer

Yargıda Reforma Ne Gerek Var?

Zorunlu askerlik kaldırılmalıdır

Cezaevi Ziyaretleri – 17 Alparslan Kuytul'u Ziyaret

İftira Hukuku

Art Niyetli Yargı

Asker Doğmayanlar

Türkiye ve Çürüme

Bir Roman Denemesi

Cezaevi Ziyaretleri (16)

Şiir Gibi Cami

OHAL’de Hakkını Arayabilir Misin?

Kapatılan İnsan

Suçsuzluğu İspat Çalışmaları

Cezaevi Ziyaretleri –15

Afiyet Olsun!

Cezaevi Ziyaretleri -14

Bu Ne Hâldir?

Bu Ne Hâl?

Cezaevi Ziyaretleri -13

Salim Kıyak’ın Suçu Ne?

15 Temmuz Dersleri

15 Temmuz: Gece Ve Sabah

Yoldaki Mühendis

Ankara Yazı

Unutmak ve Hatırlamak

Keşke

Cezaevi Ziyaretleri -9

Cezaevi Ziyaretleri Eksi Bir

Beraat

Bir Mursi Yanlısı

                             
Normal Görünüm