Medya

Oksidentalizm: İki Doğu İki Batı



Bir toplantıda Yazarlar Birliği onursal başkanı Mehmet Doğan’ın “bizde neden oksidentalizm gibi bir disiplin yok” cümlesinden esinlendiğini belirten Abdullah Metin, Oksidentalizm İki Doğu İki Batıkitabını yazarak oksidentalizm konusunu incelemiştir.

Bir toplantıda Yazarlar Birliği onursal başkanı Mehmet Doğan’ın bizde neden oksidentalizm gibi bir disiplin yok cümlesinden esinlendiğini belirten Abdullah Metin, Oksidentalizm İki Doğu İki Batıkitabını yazarak oksidentalizm konusunu incelemiştir. Oksidentalizmin oryantalizme tepki olarak ortaya çıktığını söyleyen Metin, bu iki alanın birlikte değerlendirilmesi gerektiğini düşünmektedir.


Abdullah Metin’in kitabının Turgay Yerlikaya tarafından değerlendirmesini paylaşıyoruz.
Oksidentalizm: İki Doğu İki Batı
Abdullah Metin 

Edward Said’in 1978’de yayımladığı Oryantalizmadlı çalışma, akademik camiada ciddi etki uyandırmış, paradigma kurucu bir işlev görmüştür. Said, bu çalışmasında oryantalizm disiplininin salt bir akademik uğraş olmadığını, Foucault’nun bilgi-iktidar çözümlemesini kullanmak suretiyle deşifre etmiştir. Oryantalizm, Cemil Meriç’e göre “emperyalizmin keşif kolu” olarak görev yapmıştır. Oryantalistler inceleme konusu olarak seçtikleri Doğu’yu zamanla nesneleştirmiş, üzerinde hegemonya kurulacak bir coğrafya olarak görmüşlerdir. Oksidentalizm ise oryantalizm disiplininin kurduğu bu yapıya bir reaksiyon biçiminde ortaya çıkmış, Batı’nın kurduğu iktidar yapılarını yıkmaya yönelik bir girişim olarak varlığını sürdürmüştür.

Bir toplantıda Yazarlar Birliği onursal başkanı Mehmet Doğan’ın bizde neden oksidentalizm gibi bir disiplin yok cümlesinden esinlendiğini belirten Abdullah Metin, Oksidentalizm İki Doğu İki Batıkitabını yazarak oksidentalizm konusunu incelemiştir. Oksidentalizmin oryantalizme tepki olarak ortaya çıktığını söyleyen Metin, bu iki alanın birlikte değerlendirilmesi gerektiğini düşünmektedir.

Oryantalizmi anlamanın yolunun Avrupa merkezcilik ve ötekileştirme kavramlarının bilinmesinden geçtiğine değinen yazar, mezkûr kavramların oryantalizmi ayakta tutan iki temel unsur olduğunu ifade etti. Ticaret yollarının Akdeniz’den Atlas Okyanusu’na kaymasıyla beraber Avrupa’nın diğer coğrafyalar üzerinde egemenlik kurması, Samir Amin’e göre Avrupa merkezciliğin başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Merkezin Avrupa olarak konumlandırılması iktisadi hegemonyanın yanında kültürel, coğrafi, siyasi ve akademik alanda da bir meydan okumayı beraberinde getirmiştir. Doğu ve Batı gibi uzamların coğrafi bir mekana karşılık gelmekten ziyade Avrupa’nın istemiyle ortaya çıkan bir işaretleme olduğunu söyleyen Metin, Batı’nın bu alandaki hegemonik tavrını eleştirmektedir. Modern siyasi ideolojileri de bu bağlamda değerlendiren yazar, tezini Marksizmin Avrupa merkezci yapısına işaret ederek desteklemektedir. Metin’e göre Marksizm, Avrupa tarihinin bir çözümlemesidir. Doğu bu anlatıda pasif, durağan ve tarihsiz bir toplum olarak tasvir edilmiştir. Tarihin itici gücünün sınıf çatışması olduğu ön kabulünden hareket eden Marksizm, Doğu’yu bu güçten yoksun olması gerekçesiyle tarihin dışında görmüştür. Yazara göre Avrupa merkezcilik her alanda bir meydan okumanın yanı sıra bir hegemonyayı tesis etme gayretinde de olagelmiştir.

 
 

İkinci temel unsur olan ötekileştirme ise Batı’nın kendisini konumlandırmasıyla doğrudan ilintili bir meseledir. Batı kendisine öteki olarak seçtiği Doğu’yu kültürel alanda bir öteki olarak kabul etmiştir. Bu kabule göre Doğu, irrasyonelliğin, durağanlığın, şehvetin ve her türlü olumsuzluğun var olduğu bir coğrafyadır. Her alanda geri kalmış bir mekan tasavvuru, yazara göre kategorik bir ötekileştirmeyi de beraberinde getirmiştir. Edward Said’in veciz bir biçimde dile getirdiği üzere Doğu doğululaştırılmıştır. Said, burada Batı’nın kendisini konumlandırırken uyguladığı metodun bir coğrafyanın tümüne hasredilmeyecek kültürel ve düşünsel boyutların sanki o coğrafyanın tümüne aitmiş gibi anlatılması olduğunu belirtmiştir. Oryantalizmin bu iki temel kavramı pratiğe geçirmesi hemen her alanda bir meydan okumanın yanında hegemonik bir üslubu da beraberinde getirmiştir.

Oryantalist kelimesinin zaman içerisinde farklı anlamlara sahip olduğunu söyleyen yazar, bu disiplinin resim sanatıyla başladığını söylemiştir. Oryantalist ressamlar doğu toplumlarındaki gerçek durumu resmetmekten ziyade muhayyel bir ürün ortaya koymayı tercih etmişlerdir. Doğu var olan bir gerçekliğin tasvirinden ziyade kendisi hakkında efsaneler üretilen bir coğrafya olmuştur. Oryantalistlerin Doğu’su bir tasvirden daha çok bir kurgu nesnesi olmuştur. Tüccar, din adamı, filozof, ressam gibi farklı mesleklerin icracıları hep bu kurgunun üreticileri olmuşlardır. Yazara göre oryantalizm masum bir çalışma alanı olmaktan daha çok, belirli bir amacı gerçekleştirmeye yönelik faaliyetler bütünüdür. Hemen her alanda yapılan bu çalışmalar, ileride hegemonik yapının meşruiyetini tesis etmede bir gerekçe olarak sunulmuştur. Ancak Metin, tüm oryantalistleri aynı kategoride değerlendirmenin de yanlış olduğunu düşünmektedir.

 

Oksidentalizm, tanımında tam bir ittifak olmamasına rağmen hakkında çeşitli yorumlar olan bir disiplindir. Hasan Hanefi, oksidentalizmi Batı’nın tanınması yoluyla Doğu’nun hegemonik yapılardan kurtarılması olarak yorumlamaktadır. Bruma ve Margelit’e göreyse, oksidentalizm Batı düşmanlığıdır. Batı’ya duyulan nefretten kaynaklanan bir düşünme biçimidir. Bu anlayışa karşı çıkan yazar, Müslümanların hayali bir Batı kurgusunun ve Batı üzerinde bir egemenlik iddiasının bulunmadığını savunmaktadır. Oksidentalizmin konusunun Batı’dan ziyade Doğu olması gerektiğine değinen yazar, bu coğrafyanın tüm ayrıntı ve değerleriyle bilinmesi gerektiğine inanmaktadır. Doğu’nun tarihinin Batılılar tarafından yazılması, bu medeniyete mensup insanların kendi tarihlerini kendilerinden olmayan insanlardan öğrenmesi, Abdullah Metin’e göre düşünce dünyamızı kısırlaştıran bir durumdur. Bir medeniyetin kendi tarihini bilmesi yazara göre özgüveni de beraberinde getirecektir. Ancak böyle bir özgüvenle hareket edildiğinde Batı coğrafyası tam anlamıyla bir çalışma sahası olacaktır. Batı medeniyetine karşı çıkmanın oksidentalizm olarak anlaşılmasının bir çelişkiyi de beraberinde getireceğine değinen yazar, bu savını modern siyasal ideolojilerden biri olan sosyalizm örneğiyle vermiştir. Sosyalizm, Batı medeniyetinin öngördüğü liberal düzene karşı çıkıştır. Yazar, oksidentalizm disiplininin tamamen masum bir çalışma alanı olduğunu söyleyerek, kendi medeniyetimizin tüm yönleriyle beraber bilinmesinin sağlıklı bir oksidentalizm çalışmasını da temin edeceğini düşünmektedir. Oksidentalizm yazarın iddia ettiği üzere oryantalizmin bilgi-iktidar yöntemini kullanmamış, çalıştığı medeniyet üzerinde de tahakküm iddiasında bulunmamıştır. Yazar, hemen her alanda hâkim Avrupa merkezciliğin kırılmasının mümkün olabileceğini söylemiştir. Yazarın ifade etiği üzere, Kürşat Atalar ve Murat Ağrı gibi isimlerin çalışmaları, bu hegemonik yapının nasıl kırılacağını gösteren eserlerdir. Metin’e göre her medeniyet kendi tarih ve zaman algısını kendi düşünce dünyasına göre oluşturmalıdır.

Türkiye’deki akademik alanın oksidentalizm konusundaki bakirliğini düşünecek olursak, yazıya konu olan çalışmanın bu alana önemli bir katkı sağlayacağı kuşkusuz. Bizce savunmacı bir metotla sunulan çalışmanın daimi surette medeniyet kavramına vurgu yapması, dikotomik bir Doğu-Batı algısının oluşmasına neden olmuştur. Medeniyet gibi soyut ve değer yüklü bir kavramın ne gibi bir anlam ihtiva ettiği belirtilmemiş, birbirinin ötekisi olan coğrafyalar ilelebet uzlaşmayacak değerler olarak ele alınmıştır. İslam coğrafyası on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından beri savunmacı yöntemle çıkış yolları aradığından, umumiyetle siyasi yönü ağır basan argümanlar üretmişlerdir. Kanaatimizce en temel mesele Batı ve Doğu arasında bir çatışma mı, yoksa bir uzlaşmanın mı olacağıdır.

Kaynak: bisav.org 

Share
  Tweet
Medya
Elmalılı Hamdi Yazır Kitabı Çıktı...

Elmalılı Hamdi Yazır Kitabı Çıktı...



Yakup Döğer'in Türkiye modernleşmesinde ulemanın ve özel olarak Elmalılı Hamdi Yazır’ın fikri çelişkileri ve dönüşümünün süreç içindeki izlerini sürdüğü "Modernleşme ve Ulema Elmalılı Hamdi Yazır" kitabı çıktı.
“Bilgiden Bilince” çıktı...

“Bilgiden Bilince” çıktı...



Araştırmacı-Yazar Ramazan Yazçiçek'in uzun bir süre ve yoğun emekle hazırladığı "Bilgiden Bilince" adlı çalışması Ekin Yayınları tarafından yayımlandı.

"Nasihat ile Bozgunculuk arasında Muhalefet" çıktı



Yeni kurulan Tashih Yayınları'ndan ilk kitap çıktı. Ortak bir çalışma olan "Nasihat ile Bozgunculuk arasında Muhalefet" kitapçılarda yerini aldı.
Gençler arasında Deizm ve inançsızlık mı yaygınlaşıyor?

Gençler arasında Deizm ve inançsızlık mı yaygınlaşıyor?



Kenan Alpay’ın sunduğu Seyir Defteri’ne bu hafta Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Faruk Beşer konuk oldu.
‘Gazete Okuyan Tavuk’ Arapçaya çevrildi

‘Gazete Okuyan Tavuk’ Arapçaya çevrildi



Mehmet Ali Başaran'ın İlk kitabı ‘Gazete Okuyan Tavuk’ Arapça okurları için yayınlandı.
Bir Avukattan Çocuk Kitabı: Nasreddin Hoca'nın Bisikleti

Bir Avukattan Çocuk Kitabı: Nasreddin Hoca'nın Bisikleti



Mehmet Ali Başaran’ın ikinci kitabı "Nasreddin Hoca’nın Bisikleti"nde Vuk Gıtgıt’ın maceraları, birbirinden ilginç ve eğlenceli dört masalla, kaldığı yerden devam ediyor.
Kitap tanıtımı: Edward Said – Oryantalizm

Kitap tanıtımı: Edward Said – Oryantalizm



Edward Said’in Oryantalizm üzerine yazmış olduğu önemli eser. Bugün yaşadığımız dönem itibarıyla okuyanların bir daha okumasının okumayanların ise okuması gerektiğine inandığımız bir eser.
Çocuklarınıza okutabileceğiniz kitaplardan derleme

Çocuklarınıza okutabileceğiniz kitaplardan derleme



Birçok anne baba çocuğuna kitap alırken -daha önce okumadığı bir kitabı alıyorsa- acaba? sorunu kafasından atamaz.İşte karar vermenizi kolaylaştıracak ve çocuklarınıza rahatlıkla okutabileceğiniz çocuk kitapları seçkisi.
Genç Birikim Dergisi’nin 2016/Kasım Sayısı Çıktı

Genç Birikim Dergisi’nin 2016/Kasım Sayısı Çıktı



Gündemdeki konuları ve olayları derinlemesine analiz eden ve İslami bakış açısıyla okuyucularına sunan Genç Birikim Dergisinin Kasım 2016 sayısı çıktı.
21.Yüzyılda İslâm İnsanların Dikkatine Nasıl Kazandırılabilir?

21.Yüzyılda İslâm İnsanların Dikkatine Nasıl Kazandırılabilir?



Atasoy Müftüoğlu, bütün bir ümmetin nabzını tutmaya devam ediyor. Yeni kitabı "Tarihin Taşrasında Yaşamak’'ta da Müftüoğlu, günümüzün düşünsel sorunlarına dikkat çekiyor ve çözüm önerileri sunuyor.
Genç Birikim Dergisi’nin Eylül-Ekim Sayısı Çıktı

Genç Birikim Dergisi’nin Eylül-Ekim Sayısı Çıktı



Olayları İslami bakış açısıyla değerlendiren ve okuyucularına aktaran Genç Birikim Dergisinin Eylül-Ekim sayısı çıktı.
Abdurrahman Arslan'dan iki yeni kitap

Abdurrahman Arslan'dan iki yeni kitap



Abdurrahman Arslan’ın, söyleşilerinden oluşan iki kitabı Beyan Yayınlarından çıktı. Hayata Müslümanca Bakmak ve Kıbleyi Kaybettiren Dönüşüm adlarıyla yayımlanan kitaplar bizi günümüz dünyasının temelleri hakkında yeniden düşünmeye çağırıyor.
28 Şubat ve Müslüman Tutsakları Anlatan İki Yeni Eser

28 Şubat ve Müslüman Tutsakları Anlatan İki Yeni Eser



Ekin Yayınları, biri belgesel bir diğeri kitap olmak üzere yayınladığı iki yeni eserle 28 Şubat darbesinin ürettiği zulümler bağlamında cezaevleri sorunu ve Müslüman tutsakların durumuna dikkat çekiyor.
İktibas Dergisi Eylül 2016/453. sayısı çıktı

İktibas Dergisi Eylül 2016/453. sayısı çıktı



İktibas Dergisi Eylül 2016/453. Sayısı “İslam Bombalanarak Yeniden Yapılandırılamaz Ama ‘İçeri’den Değiştirilebilir” manşeti ile okuyucusuyla buluşuyor.
Genç Birikim Dergisi’nin 2016 Ağustos Sayısı Çıktı

Genç Birikim Dergisi’nin 2016 Ağustos Sayısı Çıktı



Gündemdeki konuları derinlemesine analiz eden ve İslami bakış açısıyla okuyucularına sunan Genç Birikim Dergisinin Ağustos sayısı çıktı.
Mehmet Ali Başaran'ın

Mehmet Ali Başaran'ın "Nasreddin Hoca’nın Bisikleti" kitabı çıktı



Mehmet Ali Başaran, Bi’ tur atmak isteyen okurlara tebessüm ve sürpriz vaad ediyor.
Sebilürreşad Mecmuası yeniden hayın hayatında

Sebilürreşad Mecmuası yeniden hayın hayatında



Sebilürreşad, ilk çıkış yaptığı 14 Ağustos 1908 esas alınarak 14 ağustos 2016’da yayına çıktı. Dergi sadece abonelere gönderilecek.
Kitap:'Modern Dünyaya İtiraz'

Kitap:'Modern Dünyaya İtiraz'



Küre Medya yazarlarından Yakup Döğer’in Modern Dünyaya İtiraz isimli kitabı çıktı.
İktibas Dergisi'nin Ağustos 2016/452.sayısı çıktı

İktibas Dergisi'nin Ağustos 2016/452.sayısı çıktı



İktibas Dergisi Temmuz 2016/452. Sayısı “İçeri”den –“Dısarı”dan Yolun Sonu “Kimlere" Görünüyor?!” manşeti ile okuyucusuyla buluşuyor.
Genç Birikim 2016 Temmuz Sayısı çıktı

Genç Birikim 2016 Temmuz Sayısı çıktı



Gündemdeki konuları İslami bakış açısıyla değerlendiren ve analiz eden Genç Birikim Dergisinin Temmuz 2016 sayısı çıktı.
Genç Birikim Dergisi’nin Temmuz 2016 Sayısı Çıktı

Genç Birikim Dergisi’nin Temmuz 2016 Sayısı Çıktı



Gündemdeki konuları İslami bakış açısıyla değerlendiren ve analiz eden Genç Birikim Dergisinin Temmuz 2016 sayısı çıktı.
İktibas Dergisi Temmuz/2016/451 sayısı çıktı

İktibas Dergisi Temmuz/2016/451 sayısı çıktı



İktibas Dergisi Temmuz 2016/451. Sayısı “Lejyonerler Ordusu” PKK/PYD’nin Halktan Kopukluğunun Derinleşmesi ve YENİ TÜRKİYE” manşeti ile okuyucusuyla buluşuyor.
Genç Birikim Dergisi’nin 2016 Haziran Sayısı Çıktı

Genç Birikim Dergisi’nin 2016 Haziran Sayısı Çıktı



Gündemdeki konuları İslami bakış açısıyla değerlendiren ve olayları derinlemesine analiz eden Genç Birikim Dergisinin Haziran 2016 sayısı çıktı.
İktibas Dergisi Haziran 2016/450. Sayısı çıktı

İktibas Dergisi Haziran 2016/450. Sayısı çıktı



İktibas Dergisi Haziran 2016/450. Sayısı “Ak Parti Çizgisinde Yaşananlar ve “Siyasi Sistem” Arayışı” manşeti ile okuyucusuyla buluşuyor.
Nida Dergisi 175.Sayısı okuyucusuyla buluştu

Nida Dergisi 175.Sayısı okuyucusuyla buluştu



Nida Dergisi 175.Sayısı "Neo-Liberal Tahakküm / İnanç, İlke ve Değerde Sapma" Başlığıyla okuyucusunun karşısına çıktı.
Genç Birikim Dergisi’nin Mayıs 2016 Sayısı Çıktı

Genç Birikim Dergisi’nin Mayıs 2016 Sayısı Çıktı



Olayları İslami bakış açısıyla analiz eden ve değerlendiren Genç Birikim Dergisinin Mayıs sayısı çıktı.
İktibas Dergisi Mayıs 2016/449 Sayısı çıktı

İktibas Dergisi Mayıs 2016/449 Sayısı çıktı



İktibas Dergisi Mayıs 2016/449. Sayısı “Bölgemizdeki Yeni Düzen Arayış Süreci ve İİT…” manşeti ile okuyucusuyla buluşuyor.
Ercüment Özkan'ın 21 yıl sonra ortaya çıkan yeni kitabı

Ercüment Özkan'ın 21 yıl sonra ortaya çıkan yeni kitabı



1995 yılında vefat eden yazar Ercümend Özkan’ın son eseri "Laiklik-Demokrasi ve İslam" vefatından 21 yıl sonra raflardaki yerini alıyor
Tufan Gündüz'ün Kaleminden Şah İsmail ve Safeviler

Tufan Gündüz'ün Kaleminden Şah İsmail ve Safeviler



Tufan Gündüz’ün'Son Kızılbaş Şah İsmail' adlı kitabı Şah İsmail ve Safeviler ile ilgili merak edilen sorulara cevap veriyor.
Vahdettin'in sürgün yılları

Vahdettin'in sürgün yılları



Sultan Vahdeddin'in Sanremo'daki sürgün yılları, İtalyan araştırmacı Riccardo Mandelli tarafından kaleme alındı.
                             
Normal Görünüm