Koronavirüsün insafa getiremedikleri
Ahmet VAROL


Koronavirüsün insafa getiremedikleri




Bu sıralarda tüm dünyanın koronavirüsle uğraşması sebebiyle neredeyse bütün herkeste merhamet ve acıma duyguları daha etkin bir hale gelmiş durumda. Herkes kendisinden uzak olmasını arzuladığı koronavirüsün tüm insanlıktan da uzak olmasını bütün insanlığın bu beladan kurtulmasını arzuluyor. Kendisi için arzuladığı sıhhat ve afiyeti başkaları için de arzuluyor. Her kim olursa olsun insanlara iyilik yapılmasını, zor durumda olanların yardımlarına koşulmasını takdir ediyor, destekliyor. 

Ama bu korkunç virüs felaketinin bile insafa getiremedikleri kimseler de var.İşte bunların başında da Filistin’i işgal altında tutan ve 14 yıldan fazla süredir Gazze’ye insanlık dışı abluka uygulayan, buraya sağlık malzemelerinin, ilaçların girmesini bile engelleyen işgalci siyonistler yer almaktadır. 

Bütün insanlık için büyük bir kriz oluşturan, herkeste endişeye ve sıkıntıya neden olan koronavirüs krizi doğal olarak Gazze’de de sıkıntıya ve endişeye neden oldu. Bu virüsün bölgeye yayılmasının önlenmesi için burada da muhtelif tedbirler alındı. Okullar kapatıldı, camilerde cemaatle namaz kılınmasına ara verildi. Bölgenin gerek 1948’de işgal edilmiş topraklarla irtibatını sağlayan kapıları gerekse dış dünyaya açılan Rafah sınır kapısı istisnai haller dışında geçişlere kapatıldı. İstisnai hallerde de geçişlerde sıkı kontrol yapılıyor ve dışarıdan gelenler mutlaka 14 günlük karantina uygulamasına tabi tutuluyor.

Bu konuda yapılan sıkı kontroller bölgeye hastalığın girmesini bayağı geciktirdi. Ama tamamen de önleyemedi. Bir süre önce Rafah sınır kapısından geçiş yapan iki kişide hastalık tespit edildi. Daha sonra onlarla muamelede bulunan gümrük ve güvenlik görevlilerinden 7 kişiye hastalık bulaştığı belirlendi. Onlar da karantinaya alındı. Sonraki günlerde 3 kişide daha hastalık tespit edildi ve bu yazıyı yazmamızdan önce yapılan son açıklamada Gazze bölgesinde toplam 12 kişide koronavirüse rastlandığı belirtildi. 

Gazze bölgesindeki yetkililerin ve halkın bu konudaki endişelerinin en önemli sebeplerinden biri de ablukadan dolayı tıbbi cihaz, malzeme ve ilaçlarının son derece yetersiz olması. Bu yüzden Gazze’deki yetkililer ve insan hakları kuruluşları en azından şu koronavirüs tehdidinin her tarafı kuşattığı dönemde ablukanın gevşetilmesi ve tıbbi malzemelerin, ilaçların sokulmasına imkân tanınması; bunun için işgalci siyonist rejime baskı yapılması talebinde bulundular. Ama maalesef hâlâ bu konuda bir ilerleme sağlanabilmiş değil. 

Verilen haberlere göre işgal yönetimi Gazze’ye tıbbi malzeme ablukasının kaldırılması için Filistin direnişinin elindeki 2 İsrail askerinin kendilerine teslim edilmesini şart koşuyormuş. 

Filistin direnişinin elinde iki tane İsrailli esir varsa işgalci siyonistin zindanlarında da 6 bine yakın Filistinli esir var. Üstelik koronavirüs tehlikesi bu esirler için de ciddi bir tehdit oluşturuyor. Eğer ki işgal rejimi şu an koronavirüs tehlikesinden dolayı birinci derecede risk grubuna giren yaşlı ve hasta esirleri, ayrıca kadınları, çocukları, uzun süreden beridir zindanda tutulanları ve daha önceki esir takasında serbest bırakıldıktan sonra yeniden tutuklanmış olanları serbest bırakırsa Filistin direnişi de elindeki esirleri verecek.

Filistinlileri katletmek için onların topraklarına girdikleri sırada esir edilen askerlerin bu kadar itibarı var da gece yarısı baskınlarında evlerinden alınan Filistinli esirlerin hiç mi itibarı, hayatlarının hiç mi değeri yok? İşgalci siyonist rejime etki yapabilecek konumda olanlar bunu neden görmek istemiyorlar? 

İşgal devleti koronavirüs tehdidi karşısında Filistinli esirlerin hayatlarının korunması için hiçbir tedbir almıyor. Muhtelif ülkeler bu tehlike sebebiyle cezaevlerini boşaltırken işgal rejimi esir takasına bile yanaşmak istemiyor. Esir takası anlaşmasına yanaşmamak için Gazze’ye uygulanan ablukanın hafifletilmesini esir askerlerinin bırakılması şartına bağlıyor.

Yeni Akit

Share
  Tweet
Diğer

Sormak ve söylemek

Düşünce Özgürlüğü ve Hakaret

Geleceğe Yatırım Girişimi (FII)

Mescidi Aksa İçin Öfke Cuması

İslâm âleminde darbeler

Suriyeli Mültecilere Saldırılar

Nekbe’nin 69. yıl dönümü

Çağdaş Avrupa barbarlığının çocuk gaspı

Sisi yargısı Hüsni’yi beraat ettirdi

Astana görüşmeleri

Filistin Direnişi haklı ve meşrudur

Slogan kalpazanlığı

ABD seçimleri

Ürdün seçimleri öncesi şartlar

Halep’te ateşkes yine oyun

Bölgesel ve küresel vahşetin ortak savaşı

Suriye’deki muhalefet ne istiyor?

2016’da Filistin

“Arafat’ın katili belirlendi”

Katliamlar silsilesi

ABD tehdidi IŞİD tehdidinden büyüktür

IŞİD’i gösterip İhvan’ı vurmak

Camp David’deki Körfez-ABD Zirvesi

Danışıklı dövüş olmasın!

Filistin Esirler Haftası

Mısır devriminin yıl dönümü

Düşünce Özgürlüğü Sahtekârlığı

Abbas Sözünde Duracak mı?

İslâm dünyasından notlar

IŞİD’li Strateji

                             
Normal Görünüm