Röportaj

Ahrar'uş Şam liderinden Suriye gündemiyle ilgili açıklamalar



Ahrar'uş Şam lideri Ebu Yahya Hamavi, kuşatmayı kırmak için başlatılan Halep Operasyonu, Esed rejimi, muhalifler arasındaki çatışmalar, ayrılıklar, bölgedeki Türkiye ve ABD varlığı ve Suriye'nin geleceğine ilişkin Timetürk'e özel açıklamalar yaptı.

TİMETURK | PINAR HİLAL BALTA
RÖPORTAJ: MUHAMMED İKBAL KÖSEOĞLU


Suriye'de 2011 yılında birkaç çocuğun duvar yazılarıyla başlayan olaylar BAAS rejiminin silahını halka çevirmesiyle devam etti ve 2012 yılından bu yana ülke büyük bir savaşın içerisinde.

KİLİT "SURİYE"

Pek çok örgütün hem birbirleriyle hem Suriye rejimiyle hem de bölgedeki hakim güçlerle mücadele sahası haline gelen Şam, esasen tarih boyunca bölgenin anahtarı oldu. Hem Akdeniz sahili boyunca uzanması, hem Küçük Asya - Asya - Afrika kavşağında stratejik bir konuma sahip olması, hem de İslam tarihinin şekillendiği birkaç merkezden birisi olması Suriye'ye anahtar olmanın yanında kilit ülke özelliği de katıyor.

 

"YENİ DÜZENİN DOĞUM SANCILARI"

2012 yılından bu yana hem sahadaki gözlemlerim hem de teorik okumalarım Suriye'deki savaşın, mücavir (komşu) ülkelere etkileri dışında yeni bir küresel düzenin doğum sancılarıyla ilgili olduğunu gösteriyor. Nitekim 2016 yılında gerçekleşen hadiselerin pek çoğu uluslararası bir planın Suriye sahasında tatbik edilmek istendiğini işaret ediyor. Bütün bu denklemin ortasında İslami gruplar, Suriye üzerinde kendilerine ait bir ajanda ile yol almaya çalışıyorlar ve bu grupların içerisinde Ahrar'uş Şam'ın ayrı bir yeri var.

AHRAR'UŞ ŞAM CİDDİ ZAFERLER KAZANDI

Uluslararası dengeler içerisinde hem Suriye devrimini ayakta tutmaya çalışan hem de Suriye halkının itibar ettiği bir müessese olması yönüyle Ahrar'uş Şam, kurulduğu dönemden bu yana sahada ciddi askeri zaferler kazandı ve son dönemde yaşanan bütün büyük savaşların etkin bir paydaşı oldu.

İdlib eyaletinin tümünün kurtarıldığı operasyonlardan Lazkiye'deki savunma savaşına ve Halep'in kuzeyinde Kastillo yolunun kesilmesinden kentin güneybatı ucunda yaşanan varlık mücadelesine kadar Ahrar'uş Şam pek çok cephede savaştı ve binlerce üyesi şehit oldu.

Ebu Yahya Hamavi, hareketin bütün lider kadrosunun bir sığınakta katledilmesinin ardından hiç beklemediği bir zamanda yükü omuzlamak zorunda kalan ikinci neslin üyelerinden. Ebu Abdullah ve arkadaşlarının hayatını kaybetmesinin ardından bir akil adam vasfıyla göreve getirilen Ebu Cabir'in ardından Ebu Yahya, Ahrar'uş Şam'ın genç isimleri arasından seçilen ilk lider oldu. Suriye'de savaşın oldukça kızıştığı bugünlerde Ebu Yahya'yı bulmak ve onunla konuşmak kolay olmadı. Ancak merak edilen pek çok konuyu kendisine sorma fırsatı bulmanın yanında Ahrar'uş Şam'ı bizzat liderinin şahsında tanıma imkanına da sahip olduk.

DEVRİMİN KIRMIZI ÇİZGİSİ: HALEP

Sıcak bir konuyla başlayalım istiyoruz. Geçtiğimiz ayın son günlerinde başlatılan Büyük Halep Operasyonu nasıl gidiyor? Kanaatiniz nedir? Başta ciddi kazanımlar oldu ancak sonrasında rejimin karşı saldırısı geldi.

- Bu savaşın hedefi Halep kuşatmasını kaldırmaktı. Çünkü Halep'in düşmesi devrim için büyük kayıp anlamına geliyor. Halep Savaşı başladığında devrimci kuvvetler çok hızlı ve etkili bir şekilde ilerlediler. Bu durum; Rus uçakları olmasa rejim ve destekçisi milislerin gücünün ne kadar zayıf olduğu gerçeğini ortaya çıkardı. Halep Savaşı ve mücahitlerin hızlı bir şekilde mesafe katetmesi aynı zamanda, Suriye devriminin hala güçlü ve ayakta olduğunu gösterdi. Halep'teki halkımıza, Allah'ın izniyle, kuşatmayı kırıncaya kadar bu savaşa devam edeceğimiz müjdesini veriyoruz.

 

DEVRİMİN İKİ SORUNU: IŞİD ve CUNDUL AKSA

Geçtiğimiz dönemde sizin de içerisinde olduğunuz ve medyada çok tartışılan bir hadise gerçekleşti: Ahrar'uş Şam ile Cundul Aksa arasındaki çatışmalar. Herkesin aklındaki soru şu: Ne oldu da hadiseler bu kadar büyüdü? Sizin pencerenizden olay neydi?

- Öncelikle devrimin sahada temel iki sorunu var. Bunlardan birisi IŞİD'in tezahürü. Diğeri ise Cundul Aksa diye bir yapının ortaya çıkışı. Biz Cundul Aksa ile olan sorunlarımıza baktığımızda sorunların ekseriyetinin onlarla ilgili olduğunu gördük. İlla bunlara bir isim vereceksek "IŞİD'in uyuyan hücreleri" olduklarını söyleyebiliriz. Sahadaki faili meçhul görünümlü suikast ve patlamaların arkasında bunlar vardı. Ahrar'uş Şam olarak bu süreçte çok sabrettik. Son olaylar ise adeta bardağı taşıran damlalar oldu.

NEDEN KARŞI KARŞIYA GELDİLER?

- Cundul Aksa, kardeşlerimizden birisini kaçırdı ve ailesine ateş açtı. Kendilerine sorunca inkar ettiler, sonra baskılar neticesinde hakikat ortaya çıktı. Diğer gruplar ve hatta sokaktaki insanlar da çok baskı yaptı. Sürecin devamında Cundul Aksa, kontrol noktalarımıza saldırdı. Bu nedenle bu yapıyı temizleme kararı aldık. Sadece biz değil, diğer askeri gruplar, İslami cemaatler ve cemiyetler de bu kararın bir parçasıydılar. Bu baskılar sebebiyle Cundul Aksa içerisinden bir grup Şam'ın Fethi Cephesi'ne biat etti. Cephe (Şam'ın Fethi Cephesi'ni kastediyor) ile yaptığımız müzakerelerde kendileriyle ittifaka vardık. En önemli ittifak noktalarımızdan birisi Cundul Aksa isimli yapının sahadan tamamen silinmesi. Diğer bir önemli nokta ise katledilen arkadaşlarımızın akıbetlerinin ortaya çıkarılması ve suçluların bulunması. IŞİD tecrübesini yaşadık ve bu nedenle Cundul Aksa'yı ortadan kaldırdık.

"CİDDİ BİR İTTİFAK SAĞLANDI, FETVA ALINDI"

- Cihad sahasında ilk kez bir konuda bu kadar büyük bir ittifak sağlandı. Bu grubun IŞİD bağlantısına dair elimizde deliller var. Ahrar'uş Şam olarak biz bu işle ilgili ayrıca bütün şer'i mercilerden fetva alarak girdik.

CERABLUS ve RAİ

Bildiğiniz üzere Türkiye Cerablus ve Rai bölgesinden Suriye topraklarına girdi ve Ahrar'uş Şam'ın da bu operasyona dahil olduğu iddia edildi. Siz bu operasyonu ve hedeflerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Operasyona gerçekten dahil misiniz? Operasyona ABD'nin de dahil olmasına nasıl bakıyorsunuz?

- Öncelikle Halep'in kuzeyi ile ilgili bazı hususlara değinmek istiyorum. Halep'in kuzeyi en zor bölgelerden biri. Hem PYD projesi, hem IŞİD sorunu hem de rejim tehlikesi kuzeyde kesişiyor. Bu yönüyle bölge, sorunların kördüğüm olduğu zor bir bölge. Bahse konu operasyon ortaya çıktığında bunu stratejik bir harekat olarak değerlendirdik. Fırat Kalkanı Operasyonu, o bölgede fiilen savaş dışı ve atıl kalmış grupları tekrar operasyonel hale getirdi. Bu operasyon, PKK ve IŞİD projelerini durdurdu. Evet, biz Ahrar'uş Şam olarak askeri anlamda bu operasyona dahiliz. Hassaten bölgedeki insanlarımızla operasyona askeri katılım gösteriyoruz.

ABD KONUSU KRİZE DÖNÜŞEBİLİR

- Konu ABD askerleri olduğunda ise temas edilmesi gereken iki nokta var. ABD, Fırat Kalkanı operasyonunu asli mecrası olan ve hem IŞİD projesi hem de PYD işgaline dair planları bozan temel hedeften saptırmak istiyor. Bu nedenle merkeze sadece IŞİD'i koydu. İkinci hedef ise Türkiye ile devrimci gruplar arasında fitne çıkarmaktı. Devrimci grupların hiçbirisi bölgede ABD'yi istemiyor. Bu durum operasyonu durdurabilir. Operasyon, neticesi itibariyle küresel güçlerin, Suriye topraklarını parçalama projesini de durdurdu. Mesela PYD, Afrin'e doğru yürüyecekti. Fırat Kalkanı sonrası bu zemin tamamen kayboldu.

SURİYE BÖLÜNÜR MÜ?

Peki küresel güçler isterse Suriye bölünür mü?

- Hayır, buna asla müsaade etmeyeceğiz. Bütün taraflar bilmeli ki Esed sahadan tamamen silinene kadar mücadeleye ara vermeyeceğiz. Bu, Esed'in şahsı ile alakalı değil tamamen rejim ve rejimin kurumları ile ilgili.



ESED GİDERSE KİM GELECEK?

Suriye krizinin en büyük soru işaretlerinden birisi, Esed giderse yerine neyin geleceği. Küresel güçlerin de asıl derdi bu gibi görünüyor. Esed giderse yerine nasıl bir yönetim gelecek?

- Ahrar'uş Şam olarak en büyük ve en temel hedefimiz rejimin düşürülmesi. Kurulacak olan devletin önündeki en büyük sorun budur. Rejim düştükten sonra kurulacak yeni hükümet, yönetim açısından özgürlük ve adaleti merkeze alan, temeli hukuki meşruiyete dayanan bir idare olacak. Zaten bunlar yönetim açısından İslam'ın en temel şiarlarıdır.

MUHALİFLER NEDEN BİRLEŞMİYOR?

Sahada yaşanan bu kadar zorluğa rağmen neden hala birleşme olmuyor? Tek bir bayrak ve tek bir ordu olarak birleşmek bu kadar zor mu?

- Suriye'de tek bir çatı altında birleşilmesi gerektiğinin herkes farkında. Devrimin başından beri, siyasi ve askeri sahalarda alınan kararların farklılığından dolayı çok sıkıntı yaşadık. Bu alanlarda kararın, tek bir çatı altından çıkması için çaba sarfediyoruz. Gruplar olarak burada bir karar aldığımızda dışarıda bizim kararımız dikkate alınmalı. Mesela diasporadaki Suriye muhalafeti, içerideki muhaliflerle birlikte karar almalı. Bu anlamda bir birliktelik sağlanması için gayretlerimiz sürüyor.

AHRAR'UŞ ŞAM, ŞAM'IN FETHİ İLE BİRLEŞECEK Mİ?

Direnişi yakından takip eden kesimlerde Ahrar'uş Şam ve Şam'ın Fethi Cephesi'nin birleşmesi gerektiğine dair bir beklenti var. Birleşecek misiniz?

- Biz, Ahrar'uş Şam ve Fethu'ş Şam arasındaki bir birleşmeden ziyade bütün grupların birleşmesinde maslahat görüyoruz. Alınan siyasi ve askeri kararların bir olması için bütün grupların birleşmesi lazım. Ahrar'uş Şam ve Fethu'ş Şam'ın birleşmesi İslami olan ve olmayan olarak iki sınıf oluşturur. Bu da uzun vadede krize yol açar. Bu sebeple biz genel birlik istiyoruz.

 Kaynak: TİMETÜRK

Share
  Tweet
Röportaj
Hamza Er'le Röportaj

Hamza Er'le Röportaj



Hamza Er, geçtiğimiz Ağustos ayında Çıra Kitap etiketiyle yayınlanan iki röportaj kitabıyla okur karşısına çıktı. İki röportaj kitabıyla çıkagelen yazarla Mehmet Ali Başaran'ın yaptığı söyleşi...
İslamcılara Umut Bağlanması Rahatsızlık Oluşturuyor

İslamcılara Umut Bağlanması Rahatsızlık Oluşturuyor



Yazar Hamza Er, Tunus Nahda Hareketi kurucularından ve Tunus Meclis Başkan Yardımcısı Abdulfettah Moro ile görüştü. Görüşmede, Nahda Hareketi, Tunus'ta başlayan Arap Baharı süreci, Körfez ülkelerinin bölgesel tutumları, Suriye'deki gelişmeler ve siyasetin kavramları üzerinde duruldu.
Prof. Dr. Metin Başaranoğlu ile Koronavirüs Üzerine

Prof. Dr. Metin Başaranoğlu ile Koronavirüs Üzerine



Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Metin Başaranoğlu, Formsante sitesine verdiği röportajda koronavirüs hakkında kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
“İslâmî Bir Bilince İhtiyacımız Var”

“İslâmî Bir Bilince İhtiyacımız Var”



Araştırmacı-yazar Ramazan Yazçiçek’in “Bilgiden Bilince” adlı kitabı kısa sürede 2. Baskı yaptı.
Ayrımcılığı Derinleştiren Uygulamalar Hayır Getirmez!

Ayrımcılığı Derinleştiren Uygulamalar Hayır Getirmez!



İLKHA’ya konuşan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, İçişleri Bakanlığı tarafından Arapça tabelalara uygulanan yasağa tepki gösterdi.
Müslüman entelektüeller İslam'ı kullanıyor

Müslüman entelektüeller İslam'ı kullanıyor



Müslüman toplumların ithal ettikleri değerleri kendilerine göre dönüştüremediğinin altını çizen Abdurrahman Arslan, modernitenin dindarları ikilem içine soktuğunu düşünüyor. Bu konuda Müslüman entelektüellere de bir eleştiri getiriyor.
Torununun gözünden Mehmet Akif Ersoy

Torununun gözünden Mehmet Akif Ersoy



İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un torunu Selma Ersoy, dedesinin vatan ve millet sevgisi, nasıl bir baba olduğu, şiire nasıl başladığı ve etkilendiği şahsiyetler üzerine Ezgi Aşık'ın sorularını cevapladı.

"İslami kesime neden susuyorsunuz diye sormak lazım"



Geçen günlerde Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı’na yönelik düzenlenen operasyonda vakfın kurucusu Alparslan Kuytul’la birlikte 21 kişi gözaltına alınmıştı. Vakfın kurucu başkanı Alparslan Kuytul'un da aralarında bulunduğu 5 kişi tutuklandı.

"Abdülhamid İslamcı değil, muhafazakardır!"



Düşünce Mektebi, 1.Dünya savaşı öncesinde bir dünya imparatorluğu olan Osmanlı Devletini ayakta tutan 2. Abdülhamid döneminin özelliklerini, toplumsal yapısını ve o dönemin günümüz Türkiye'sine yansımalarını yazar Ümit AKTAŞ ile röportaj yaptı.
‘Özgürlüğün mahiyeti’ üzerine

‘Özgürlüğün mahiyeti’ üzerine



Özgürlük kavramı ideolojik bir mahiyet taşır. Neyin yapılabilir olduğu çerçevesi içinde özgürlük daima bir dünya görüşünün aynası sayılabilir. özgürlük belli bir zihniyet dünyasından hareketle inşa edilen bir kavramdır.
Afrin Harekatı Bağlamında Türkiye-Rusya İlişkileri

Afrin Harekatı Bağlamında Türkiye-Rusya İlişkileri



Saslanbek İsaev Afrin harekatının başladığı gün Rus siyasi analist Denis Korkodinov’la Anadolu Ajansı için konuştu.

"Tarikatların yüzde 80'i İslam'a zarar veriyor"



İlahiyatçı Ali Rıza Demircan: “Tarikatların yüzde 80’i İslam’a zarar veriyor, çoğu cahildir, MİT’in denetimindedir. Diyanet neden tarikatları da inceleyip yanlışlarını anlatmıyor?”
Kudüs, Bütün Müslümanların Kutsalıdır, Haremidir

Kudüs, Bütün Müslümanların Kutsalıdır, Haremidir



Kudüs'te Müslümanların razı gelebileceği asgari şartlar. Prof. Dr. Şinasi Gündüz, 100 yıldır ağır bir işgali yaşayan kutsal beldemiz Kudüs hakkında her Müslümanın bilmesi gereken asgari hususlar hakkında Mehmet Ali Başaran'ın sorularını cevapladı.
Kudüs Amerika'nın çözülme sürecini başlatacaktır

Kudüs Amerika'nın çözülme sürecini başlatacaktır



Trump'ın bütün İslam dünyasını Kudüs ile uğraştırmaya çalıştığını ve bunun en önemli sebebinin Irak ve Suriye'de rahat hareket edebilmek olduğunu söyleyen İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım,'Kudüs cihadının bir ve bütün olduğunu' söyledi.
Talal Silo:

Talal Silo: "ABD PYD/PKK'ya verdiği silahları denetlemiyor"



Silo, ABD'nin SDG'ye teslim etme görüntüsü altında PYD/PKK'ya çok büyük miktarda ağır silah verdiğini ve nerede nasıl kullanıldığını denetlemediğini anlattı.
Şenlikoğlu:Muhafazakarlar tesettürlü kızlara talip değiller

Şenlikoğlu:Muhafazakarlar tesettürlü kızlara talip değiller"



Türkiye'de başörtüsü mücadelesi veren isimlerden biri olan Emine Şenlikoğlu, bir dergiye verdiği röportajda muhafazakar kesime "tesettür" konusunda eleştirilerde bulundu.
Filistinlilerin yaşadığı büyük felaketten dünya sorumludur

Filistinlilerin yaşadığı büyük felaketten dünya sorumludur



Filistinli insan hakları aktivisti ve El-Mizan İnsan Hakları Merkezi Müdürü İsam Yunus, Balfour Deklarasyonunun hukuki ve siyasi yönden bir temelinin olmadığını belirterek, bunun sonucunda Filistinlilerin hukuk, mal-mülk ve varlıklarından bedel ödediklerini söyledi.
Türkiyeli Müslümanların Zaaf ve İmkânları

Türkiyeli Müslümanların Zaaf ve İmkânları



Fikir dünyamızın önde gelen bazı isimlerine'Kendi zaman ve tecrübenizi hatırlatarak, o günün ve bugünün Müslüman gençlerini, zaaf ve imkânlarıyla mukayese eder misiniz' diye sorulmuş 2013'te.'Hasat' adlı yıllıkta toplanan bu soruşturma cevaplarından minik bir seçkiyi Mehmet Ali Başaran alıntıladı.
Cezaevi Röportajı -'Bedeli Zindanda Ödenen Sözler' üzerine

Cezaevi Röportajı -'Bedeli Zindanda Ödenen Sözler' üzerine



"Acılarımı, neşelerimi ilahi vahiy mikroskobu altında tetkiklerden geçirdikçe, ortaya yeni anlam katmanları, dolayısıyla da meyveler çıkıyor. Binlerce sayfayı çoktan aşan mektuplarımda da hep bu yeni tespitlerimi açmaya koyuldum." Necdet Yüksel,'Bedeli Zindanda Ödenen Sözler' kitabı üzerine Mehmet Ali Başaran'ın sorularını cevapladı.
Arslan:'Modernlik bir bakıma ümmetin parçalanma serüvenidir'

Arslan:'Modernlik bir bakıma ümmetin parçalanma serüvenidir'



‘Modernliğe itiraz hayat tarzında başlamalıdır. Siz alternatif bir hayat tarzı sunarsanız o hayat tarzının öngördüğü iktisadı, eğitimi, teknolojiyi ya da ilişikleri üretebilirsiniz.' Abdurrahman Arslan, ‘Modern Dünyada Müslümanlar’ kitabı etrafında Safa Dallı’nın soruların cevapladı.
Cezaevi Söyleşileri 3 - Ahmet Şat ile röportaj

Cezaevi Söyleşileri 3 - Ahmet Şat ile röportaj



Mehmet Ali Başaran'ın sürdürdüğü Cezaevi Söyleşileri dizisinin konuğu Ahmet Şat. Başaran, Ahmet Şat ile Düşün Yayıncılık'dan çıkan Vahiy Öğretisi ve İslam kitabı üzerine bir söyleşi gerçekleştirdi.
Darbe Girişiminin arkasındaki dış güçler

Darbe Girişiminin arkasındaki dış güçler



Radyo Selam’da Zafer Burakmak’ın hazırlayıp sunduğu programının konuğu “Türkiye’nin En Uzun Gecesi 15 Temmuz ve Darbenin Arkasındaki Dış Dinamikler” kitabının yazarı Abdülkadir Şen idi.
Nureddin Zengi: Şark'ın kandili, kılıcı ve kalkanı

Nureddin Zengi: Şark'ın kandili, kılıcı ve kalkanı



Haçlı istilalarının sadece Ortadoğu denen coğrafyayı değil,Endülüs'ten Kuzey Avrupa'ya kadar bütün dünyayı kasıp kavurduğu 12'nci yüzyılda yaşayan Nureddin Zengi, deyim yerindeyse suyu tersine akıtmayı başaran adam.
Cezaevinde Bir Fantastik Yazar: Abdülselam Durmaz

Cezaevinde Bir Fantastik Yazar: Abdülselam Durmaz



25 yıldır siyasi tutsak olarak cezaevinde bulunuyor. Kendisi henüz çıkmadan kitapları çıkıyor cezaevinden bir bir:'Son Nişanlı','Lanetli Duvar','Dunah’ın Terazisi'…
“Yeni dindarlığın fıkhı yok

“Yeni dindarlığın fıkhı yok"



Görüntü kültürünün dünyasında yaşadığımızı belirten Abdurrahman Arslan, fıkhı olmayan bir dindarlıkla karşı karşıya olduğumuza, yapılan iftarlarla, televizyonlardaki sohbetlerle görüntüye yönelik bir Ramazan yaşandığına vurgu yapıyor
Hamza Er'le Mültecilik ve Mavi Marmara üzerine

Hamza Er'le Mültecilik ve Mavi Marmara üzerine



Filistin Mültecilik Meselesi üzerine araştırmalar gerçekleştiren, Suriye, Lübnan, ve Gazze' de bulunan Filistin Mülteci kamplarını ziyaret ederek bu kamplara ilişkin izlenimlerini kamuoyu ile paylaşan yazar Hamza ER’le Filistin meselesini, Mültecilik konusunu, kampların durumunu ve tabii ki Mavi Marmara’da yaşananları konuştuk.
Şiiri Şiir İçin Değil Bir Dava İçin Yazmalı

Şiiri Şiir İçin Değil Bir Dava İçin Yazmalı



Mehmet Ali Başaran, 25 yıldır siyasi tutsak olarak cezaevinde bulunan ve geçen yıl "Etibe’ye Mektuplar" adlı kitabı yayınlanan şair Atavi Osman Erdemir’le mektup üzerinden kısa bir röportaj gerçekleştirdi.
Atasoy Müftüoğlu, Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtladı

Atasoy Müftüoğlu, Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtladı



Atasoy Müftüoğlu, Medyascope’ta gazeteci Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtladı.

"Aile içi huzursuzluk ve boşanmaların kaynağı batı kültürü"



Uzmanlar, boşanmaların sebebinin sadece aile içi etkenlere bağlı olmadığını belirterek, batı kültürünün ve gayri ahlaki yayınların etkisine girildikçe aile içi huzursuzlukların ve boşanmaların arttığına dikkat çekti.
Alev Erkilet ile Seyyid Kutub, düşünceleri ve etkileri üzerine

Alev Erkilet ile Seyyid Kutub, düşünceleri ve etkileri üzerine



Alev Erkilet’le Seyyid Kutub’un düşünceleri, İslâmcılığa yaptığı katkıları ve aldığı eleştirileri üzerine Dünya Bülteni ile bir söyleşide bulundu.
                             
Normal Görünüm