Kültür Sanat

Kitap Tanıtım: Edward Said Oryantalizm



Bugünlerde ne okuyacağım diye düşünenlere Edward Said'in "Oryantalizm" adlı eserini tavsiye edebiliriz. Öyle ki, okumuş olanların bugün için yeniden okumalarında da fayda görülecektir.

Batı’nın Doğuya bakışını ve Batı’nın Doğuyu kendi gözünden değerlendirmesini, Batı için Doğu’nun anlamını öğrenmek için, dönüp dönüp baş vurulacak kaynak hangisidir denilse, şüphesiz ki Edward Said’in Oryantalizm adlı eseridir.

Edward Said Oryantalizm Çeviren Nezih Uzel İrfan Yayıncılık 4.Baskı Mart 1998 İstanbul

Genel kültür düzeyine sahip herkes bilir ki, Batı’nın gözünde Doğu her zaman öteki olmuştur. Bunun neden böyle olduğunu, hangi şartlarda bu algının üretildiğini anlamak için şüphesiz ki belli bir araştırma yapmak gereklidir. Üretilen bütün yaklaşımların sebep ve sonuçlarını görebilmek içinde Edward Said’in Oryantalizmi okunmalıdır. Eserin ilk basımından sonra büyük bir yankı uyandırması ve birçok dile çevrilerek, konuyu araştıranlar için başucu kaynak oluşu, eserin muhtevası hakkında kanaati göstermektedir.

Edward Said eserinin giriş bölümünde çok çarpıcı tespitlerde bulunur.

Doğu’nun Bin dört yüz yıldır İslam’la yoğrulduğuna değinen Said, Doğu’nun on dört asrı İslâm ile birlikte geçmiş olduğunu ifade eder. Bu süre içinde bölgede var olmuş bütün eski uygarlıkların yaşamaya devam eden kalıntıları İslâm medeniyetinin üstün vasıfları içinde erimiş ve yeni bir sentez oluşturmuştur. Doğu toprağı, Doğu insanı bu zaman birimi içinde sanki yeniden doğmuş gibidir. İslâm’ın yüksek birleştirici gücü bu sırada hiç kuşkusuz çağlar ötesinde kalmış eski değerleri yeniden gün ışığına çıkarmış ve bunları getirdiği kendi değerleri ile birlikte tekrar insanlığın faydasına sunmuştur.

Edward Said böyle bir eseri neden yazma gereği duyduğunu anlatır ve bu nedenleri üç ana noktada izah eder.

Birincisi saf bilgi ile siyasî bilgi arasındaki farklardır. Said’in ifadeleriyle, “günümüzde Batı'da üretilen bilginin çoğu (özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nden bahsediyorum) sağlamca sınırlandırılmıştır. Bu bilginin bilimsel, üniversiter karakterli, tarafsız ve her türlü dar ve taraf tutan doktriner görüşlerden uzak olduğunu belirtmeye özen gösteriyorlar. Belki bu davranışa teoride söylenecek hiçbir söz yoktur, ancak uygulamada gerçek hiç de öyle değildir. Hiç kimse bilim adamının hayatın yaşanan gerçeklerinden nasıl uzak duracağını belirleyememiştir. Hiç kuşkusuz o, bilsin veya bilmesin bir sınıfın insanıdır” der. Sonuçta bilim insanı ne yaparsa yapsın, diğerlerini ait olduğu sınıfın rengine boyamak ister.

Doğu'yu inceleyen kişi ister Avrupalı, ister Amerikalı olsun “kendi” gerçeğinin zorladığı temel kuralların dışına çıkamaz. Şunu bilmek zorundadır ki, Doğu öncelikle Avrupalı veya Amerikalı olsun “kendi” gerçeğinin zorladığı temel kuralların dışına çıkamaz. Şunu bilmek zorundadır ki, Doğu ile öncelikle Avrupalı veya Amerikalı olarak karşı karşıya gelmekte, onu daha sonra tek başına incelemektedir. Bu şartlar altında bir Avrupalı yahut Amerikalı olmak da büsbütün boşuna değildir. Bu oluş vakti ile kişinin sisli dahi olsa Doğu'da kesin çıkarları olan bir toplumun üyesi olduğu bilincine varmış olmamasını gerektiriyordu. Şimdi de aynı gerek duyulmaktadır. Belki bundan da daha önemli olan bir diğer nokta Batılı araştırmacının, Homer çağından beri Doğu ile ilişkiler sürdürmüş bir kara parçasının insanı olduğunu bilmesidir.

İkincisi Metodoloji sorunudur. Said, İnsani bilimler alanında bir hareket noktası bulmak ve formüle etmek, bir başlangıç prensibi yakalamak için metod’un ne ölçüde değer taşıdığına işaret eder. Edward Said,  ilk düşündüğüm konu “Avrupa’nın Doğu fikri”dir. Bu konuda elden geçecek malzeme sınırsızdır” der. Avrupa’nın Doğu’ya yaklaşımının metodolojisine değinir.

İlk ağızda çalışmasının önemli bir bölümünü önce İngiliz ve Fransızların, daha sonra Amerikalıların getirdikleri malzemelerinin üzerinde topladığını ifade eder. İngiliz ve Fransızların biriktirdiklerinin önceliğini ise, üzerinde tartışma yapılamayacak kadar malzemenin bolluğuna işaret eder.

Batılı yazarların Doğuya yaklaşımının tamamen önyargılara dayandığına özellikle dikkat çeken Said, “bütün kaynaklarına referans saydıkları tek ölçü hayalleridir” der.

Oryantalist, Doğu'dan söz açarken onun sırlarını Batı'ya yarar bir biçimde ele almakta ve Batı için konuşturmaktadır. Söylediklerinin içinde Doğu hiçbir zaman ön plana geçmez. Hiçbir zaman ilk sebep olarak görünmez. Bütün anlattıkları, bütün yazdıkları sanki anlatılmak ve yazılmak için düşünülmüş gibidir. Yazar daima Doğu'nun dışındadır, hem maddesi ve hem manası ile anlattığı dünyanın adamı değildir.

Oryantalistin zihninde Doğu kendini taktim edememektedir. Eğer Doğu kendi kendisini takdim edebilseydi herhalde sonuç başka türlü olurdu. Ama yapamamaktadır. Bu çalışma Batılılar tarafından yürütülür. Ve böylece “takdim” Batılıların hesabına çalışır. Marks’ın dediği gibi, “kendilerini taktim edemiyorlar, taktim edilmek zorundalar.” Said Oryantalizmi, çok sıkı dokunmuş kumaşı ile varlığını koruduğunu ve Batı dünyasına hizmetini yürüttüğünü ifade eder.

Üçüncüsü Kişisel Boyutlar: Edward Said’in eserini hazırlamasında belki de en büyük etken kişisel boyutlarıdır diye düşünülebilir. Kendisi bu hassasiyetini şöyle ifade etmekte:  

“Bu incelemenin içinde kendi kişisel duygularım şöylece gelişti: İki İngiliz kolonisinde büyüdüm ve bir “Doğu'lu” olduğumu öğrendim. Filistin ve Mısır olmak üzere bu kolonilerde ve daha sonra Birleşik Amerika’da aldığım kültür tamamı ile Batılı oldu. Bununla birlikte eski duyguları kalbimin derinliklerinde saklamaya devam ettim. Oryantalizmi incelerken biraz da gerilerde kalmış bu izleri hatırlamaya çalışıyorum. Her doğulu üzerinde ağır bir yük olarak sözkonusu kültürel baskıyı taşımaya devam etmektedir. Bu nedenle bütün dikkatimi İslâm Doğu üzerine çevirmiş bulunuyorum.”

Edward Said eserini üç kısımdan oluşturmaktadır.

Said 1 KısımdaOryantalizmin Alanını izah eder ve bu alanı da dört bölümde açıklamaya çalışır.

1. Bölüm “Doğuyu Tanımak”

2- Hayalden doğan coğrafya ve görünümler: Doğuluyu Doğululaştırmak

3-Projeler

4-Kriz

2. Kısımda, Düzenlenen ve yeniden düzenlenen oryantalizmi ele alır. 2. Kısmı da 3 bölümde izah eder.

1-Sınırları yeniden çizme, problemleri yeniden keşfetme, dini lâikleştirme

2-Silvistre de Sacy, Ernest Renan, Kari Marks, Akılcı antropoloji, filoloji laboratuvarı ve etkileri

3-Hristiyan hacıları ve İngiliz-Fransız gezginciliği

 3. Kısım Bugünkü oryantalizm. 3. Kısım da 4 bölümden oluşmaktadır. Dikkatlice okunması gereken çok önemli tespitler bu kısımda yer almaktadır.

1-Gizli oryantalizm - açık oryantalizm

2-Stil, uzmanlık, uzmanın görüşü, dünyada oryantalizm

3-Tam gelişme içindeki modern İngiliz-Fransız oryantalizmi

4-Son safha

(1) Haktan çizgiler ve bilimsel takdim

(a) Kültürel ilişkiler politikası

(b) İslâm... Sadece İslâm

(c) Doğulular... doğulular... doğulular

Kitabın içeriğinden bazı notlar:

-“Doğu'dan söz açan bütün yazarlar (Homere bile...) önyargılarla yola çıkarlar, daima dayandıkları ve bütün referanslarına kaynak saydıkları tek ölçü hayalleridir.” (Sayfa 37)

- “Amerikalılar Doğu'yu geleneksel ve egzotik açıdan değil stratejik ve ekonomik değeri ile görüyorlardı. Elektronik çağın eşiğinde yaşayan Batı vatandaşı için artık Dünya bilinmedik bir gezegen olmaktan çıkacaksa bu çabada Doğu'nun büyük payı bulunacağı anlaşılıyordu. Doğu bir mitolojik varlık olmaktan gittikçe uzaklaşıyordu. Bu varlığın içinde Batılıların ve özellikle Amerikalıların vazgeçilmez çıkarları yer alıyordu.” (sayfa 45)

- “Ortada Batılılar ve Doğulular vardı... Birinciler egemen; İkinciler, üzerinde egemenlik uygulanan kişilerdi. Bir başka anlatımla ülkeleri işgal edilmiş, iç işlerine katı biçimde el konmuş, canları ve malları şu veya bu Batılı gücün emrine bırakılmıştı.” (sayfa 58)

- “Doğulu hareket, söz ve düşünce yönünden bir Avrupalıdan tamamı ile ayrıdır. “Doğulu bir Doğuludur, dolayısı ile belirtildiği gibi Avrupa mantığı ve simetri duygusu kendisinden beklenemez...”(sayfa 62)

-“Dolayısı ile oryantalizm, Doğunun meselelerini bir sınıf, bir mahkeme, bir hapishane, bir el kitabı açısından ele alan, analiz eden, inceleyen, yargılayan, gözeten ve yöneten bir Doğu bilimidir.” (sayfa 65)

- “Burada göstermek istediğim şudur ki oryantalist gerçek aynı zamanda hem insanlık dışı hem de yapışkandır. Bu varlığın sınırları kadar kurumları ve evrensel etkileri de bugüne kadar süregelmiştir.” (sayfa 69)

-“ İktidar sahipleri için, yönettikleri dünya hakkında konuşmak er veya geç kaderlerinin gereğidir.” (sayfa 72)

-“ “Gelişmekte olan dünyayı çekip çevirebilmemiz için bir yol bulmamız gereklidir.”(sayfa 74)

-“Burada önemli olan şudur ki;Asya, Avrupa’nın hayal gücü sayesinde sesini duyurabilmektedir. Kendisini Asya’nın karşısında galip ilan eden dünya “karşı” dünyadır. Denizlerin ötesinde yer alan “düşman” dünyadır. Bu sırada Asya’ya boşluk duygusu, yenilgi ve felaket yakıştırılıyor. Doğu’nun Batı’ya saldırmasının pahasıdır bunlar. Ve ortada bir de şikayet var: Geçmiş şerefli bir devirde Asya’nın çok parlak olduğu, Avrupa’ya karşı daima zaferler kazandığı da unutulmuyor.” (sayfa 87)

-“Avrupa için İslâm devamlı bir felaket konusu idi. Onyedinci yüzyılın sonlarına kadar süren “Osmanlı belası” tüm Avrupa'yı yerinden oynatıyor, Hrıstiyan uygarlığı için aralıksız bir tehlike sayılıyordu. Zaman Avrupa’ya bu tehlikeyi genel hayatın akışı içinde eritmeyi öğretti.” (sayfa 92)

-“İslâm için kullanılan “Muhammedi” kelimesi de çoğu zaman “yalancı” kelimesi ile birlikte kullanılarak Hz. Muhammed’e yakıştırılır.137' Bu yanlış fikirlerden ve diğerlerinden “kırılamayacak bir halka doğmuştur. Hiçbir hayal gücü bu halkayı yok edemez. Hrıstiyan dünyasının İslâm hakkındaki fikirleri sağlam ve kendi kendisine yeterlidir.” (sayfa 93)

-“Oryantalizmi, zorunluluklar, belirgin görüş açıları ve Doğu konusunda ideolojik taraf tutma kuralları ile saptanmış bir görüş veya bir yazılar bütünü olarak düşünmek mümkündür. Doğu öğretilmekte, Doğu üzerinde araştırmalar yapılmakta. Bu sistem içinde Doğu yönetilmekte ve Doğu konusunda sınırları çok belirli konuşmalar yapılmaktadır. Dolayısı ile Oryantalizm penceresinden görünen Doğu, Batı bilimi ile getirilen, Batı bilincinde oluşan ve daha sonra Batı’nın imparatorluğu ile ortaya çıkarılan bir seri kuvvet elemanları ile çerçevelenmiş bir takdim sistemidir.” (sayfa 278)

Çok daha fazlası Edward Said’in Oryantalizm eserinde.

Küre Medya

Share
  Tweet
Kültür Sanat
Hamza Er’in 2 Kitabı Okuyucuyla Buluştu!

Hamza Er’in 2 Kitabı Okuyucuyla Buluştu!



Yazar Hamza Er’in söyleşi ve röportajlarını içeren 2 kitabı Çıra yayınlarından çıktı.

"Kelebek ve Arı" Çıktı



Mehmet Ali Başaran'ın ÇIRA YAYINLARINDAN yeni kitabı Kelebek ve Arı çıktı.
İktibas dergisi 2018 Eylül sayısı çıktı

İktibas dergisi 2018 Eylül sayısı çıktı



Dolar krizi ve ABD ile ilişkilerin değerlendirildiği derginin bu sayısında, geçen ay büyük dikkat çeken Yuvarlak Masa toplantısının ikinci bölümü ve Doç.Dr. Murat Kirişçi ile yapılmış bir röportaj bulunuyor.
İktibas dergisi 472. sayısı ile okurlarına ulaşıyor

İktibas dergisi 472. sayısı ile okurlarına ulaşıyor



Geçtiğimiz ay Türkiye’nin gündemine damgasını vuran “İslam’da güncelleme” tartışmaları, İktibas dergisinin de manşetinde yer alıyor.
Haksöz Dergisinin Mart 2018 sayısı çıktı!

Haksöz Dergisinin Mart 2018 sayısı çıktı!



Haksöz, Mart 2018 tarihli 324. Sayısında Doğu Guta katliamını kapağa taşıdı. Dergide “İslami Kimlik ve Muhalefet” konulu bir soruşturma var.
İktibas Dergisi 471. sayısı çıktı

İktibas Dergisi 471. sayısı çıktı



471. sayısı ile okurlarına ulaşan dergide bu ay “Dünya Nereye Gidiyor ve Müslümanlar Ne Yapmalı?” soruları üzerinde duruluyor.
‘Fıkıhtan Faşizme’

‘Fıkıhtan Faşizme’



Ekin Yayınları, Ruth A. Miller'in "FIKIHTAN FAŞİZME: Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Günah ve Suç" isimli kitabının Türkçe çevirisini yayınladı.
İktibas Dergisi Şubat sayısı çıktı

İktibas Dergisi Şubat sayısı çıktı



İktibas 38. yılında 470. sayısıyla yeniden okurlarının karşısında.
Alija dizisi ve birkaç husus

Alija dizisi ve birkaç husus



Erkam Kuşçu, geçtiğimiz salı günü TRT ekranlarında ilk bölümü yayımlanan Alija isimli dizi hakkında değerlendirmelerde bulunuyor.
Alija bu akşam başlıyor

Alija bu akşam başlıyor



Aliya İzetbegoviç'in hayatını anlatan dizi bu akşam TRT 1'de başlıyor. 'Alija' ismiyle 6 bölüm ekrana gelecek olan dizide baş rolü Yurdaer Okur oynuyor. 20.00'de ekrana gelecek olan dizi, Bosna'nın tarihi ve gelecek planlarını da izleyiciye aktarıyor.
Genç Birikim Dergisi’nin Ocak 2018 Sayısı Çıktı

Genç Birikim Dergisi’nin Ocak 2018 Sayısı Çıktı



Olayları İslami bakış açısıyla analiz eden ve okuyucularına aktaran Genç Birikim Dergisinin 222. Ocak sayısı çıktı.
Genç Birikim Dergisi’nin Aralık 2017 Sayısı Çıktı

Genç Birikim Dergisi’nin Aralık 2017 Sayısı Çıktı



Olayları İslami bakış açısıyla değerlendiren Genç Birikim Dergisinin 221. Aralık sayısı çıktı.
Kitap Tanıtımı-Kitabu’t Tahriş

Kitap Tanıtımı-Kitabu’t Tahriş



Dırar b. Amr’ın “Kitabu’t Tahriş’i, hadis rivayet tarihinin en eski eserlerinden biridir.
İktibas Dergisi 468/2017 Sayısı çıktı

İktibas Dergisi 468/2017 Sayısı çıktı



İktibas Dergisi, 468. Sayısıyla okuyucusunun önüne çıktı.
Genç Birikim Dergisi’nin Kasım 2017 Sayısı Çıktı

Genç Birikim Dergisi’nin Kasım 2017 Sayısı Çıktı



Olayları İslami bakış açısıyla analiz eden, değerlendiren ve okuyucusuna aktaran Genç Birikim Dergisinin 220. Kasım sayısı çıktı.
Genç Birikim Dergisi’nin Ekim 2017 Sayısı Çıktı

Genç Birikim Dergisi’nin Ekim 2017 Sayısı Çıktı



Olayları İslami bakış açısıyla değerlendiren ve okuyucusuna aktaran Genç Birikim Dergisinin 219. Ekim sayısı çıktı.
Suriyeli çocuklar beyaz perdede:'Bırakma Beni'

Suriyeli çocuklar beyaz perdede:'Bırakma Beni'



Bosna Hersek savaşını yaşamış bir yönetmen olarak Suriyeli çocukları çok iyi anladığını belirten yönetmen Aida Begiç, filmi de bu duygularla yazdığını söyledi
Genç Birikim Dergisi’nin Eylül 2017 Sayısı Çıktı

Genç Birikim Dergisi’nin Eylül 2017 Sayısı Çıktı



Olayları İslami bakış açısıyla analiz eden ve okuyucusuna aktaran Genç Birikim Dergisinin Eylül sayısı çıktı.
İktibas Dergisi Ağustos 2017/464. Sayısı çıktı

İktibas Dergisi Ağustos 2017/464. Sayısı çıktı



İktibas Dergisi Ağustos 2017/464. Sayısı ““Duruş Farklılıklarımız” ve “Hakikati Arayış”ta Israr” manşeti ile okuyucusuyla buluşuyor.
Genç Birikim Dergisi’nin Temmuz Sayısı Çıktı

Genç Birikim Dergisi’nin Temmuz Sayısı Çıktı



Gündemdeki konuları İslami bakış açısıyla değerlendiren ve olayları derinlemesine analiz eden Genç Birikim Dergisinin Temmuz 2017 sayısı çıktı.
Edward Said-Entelektüel

Edward Said-Entelektüel



Bugünlerde ne okuyabilirim diye bir düşüncesi olanlara, eğer okumadılarsa, Edward Said’in “Entelektüel” adlı eserini tavsiye edebiliriz.
İktibas Dergisi Temmuz 2017/463. Sayısı çıktı

İktibas Dergisi Temmuz 2017/463. Sayısı çıktı



İktibas Dergisi Temmuz 2017/463. Sayısı “Bölgemizdeki Strateji Savaşları” manşeti ile okuyucusuyla buluşuyor.
Nida Dergisi 180. sayısında okuyucuyla buluştu

Nida Dergisi 180. sayısında okuyucuyla buluştu



Nida Dergisi’nin 180. sayısı çıktı: ‘Mücadele; İlim, Hikmet ve Tefekkür ile’
Kitap Hastanesi açıldı

Kitap Hastanesi açıldı



Tiyatrocu Safa Dallı Mehmet Ali Başaran'ın 2. kitabından bir hikayeyi seslendirerek, çocuklara bayram hediyesi hazırladı.
İktibas Dergisi Haziran 2017/462. sayısı çıktı

İktibas Dergisi Haziran 2017/462. sayısı çıktı



İktibas Dergisi Haziran 2017/462. Sayısı “ABD’nin PKK/PYD’si “Müslüman Kürtler”in Nesi Olabilir ki?” manşeti ile okuyucusuyla buluşuyor.
Genç Birikim Dergisi’nin Mayıs 2017 Sayısı Çıktı

Genç Birikim Dergisi’nin Mayıs 2017 Sayısı Çıktı



Gündemdeki konuları İslami bakış açısıyla değerlendiren ve analiz eden Genç Birikim Dergisinin Mayıs sayısı çıktı.
Nida Dergisi 179. sayısı okuyucuyla buluştu

Nida Dergisi 179. sayısı okuyucuyla buluştu



Nida Dergisi 179. sayısında da birbirinden önemli makaleleriyle okuyucusunun ilgisini çekmeye devam ediyor.
İktibas Dergisi'nin Mayıs 2017/461 sayısı çıktı

İktibas Dergisi'nin Mayıs 2017/461 sayısı çıktı



İktibas Dergisi Mayıs 2017/461. Sayısı “Hatalı Seçimler’in Anlamını Kavrayamamak” manşeti ile okuyucusuyla buluşuyor.
Peru’dan Türkiye’ye ilham verici bir hayat

Peru’dan Türkiye’ye ilham verici bir hayat



Neşe Kutlutaş da'Companero Rosita' kitabında böyle bir insanın'gerçek olamayacak kadar güzel' diyebileceğiniz gerçek hayat hikayesini anlatıyor. Mehmet Ali Başaran yazdı.
İktibas Dergisi'nin Nisan 2017/460 Sayısı çıktı

İktibas Dergisi'nin Nisan 2017/460 Sayısı çıktı



İktibas Dergisi Nisan 2017/460. Sayısı “Esas”tan Yanlış “Seçim”lerin Dayanılmaz Hafifliği” manşeti ile okuyucusuyla buluşuyor.
                             
Normal Görünüm